24 Haziran 2011 Cuma
Bu sabah
- Efendim!
- Sabah facebook'uma baktım !!!
- Eee!
- Bilgin!!!
- Eee! bitmiş mi? (ne bitecekse, sersemlik işte...:)
- Eveeeet!!!
- Şükür allahım:))
- ..... (O esnada birşeyler daha söyledi ama hatırlamıyorum şuan:))..)
Çok mutluydum, anlatılamayacak kadar çok! Ama o kısacık an, kalbimin ortasına kocaman bir kitle oturdu. Neden bu kadar uzaktık ki biz? Neden bi soluk gidemiyorduk ki? Neden minik kara gözlerini açışına şahit olamıyorduk? ...
Ey hayat, seninle bugün tanışan miniğimi sen sevdiklerinden hiç ayrı düşürme olur mu? Bu güzel yaz sabahı gibi neşeli olsun tüm ömrü, adı gibi eşsiz olsun hep şansı...
29 Nisan 2010 Perşembe
bir öğle vakti
eskileren bi şarkı ilişti kulağıma az önce, öyle boş boş boşluğa daldım gittim. sonra ellerim benden izinsiz eski ve her daim dostların kapılarını tıklatmaya başladı. unuttuklarını anımsadı, çokça gülümsedi. o günden bugüne ne çok şeyin değişmiş olduğuna bi daa şaşırdı.
şarkıdaki gibi... kaç bahar geçti, kaç gönül yıktık biz? hangi ırmakta yıkansız ellerimiz...
9 Nisan 2009 Perşembe
ordan burdan
zeruş demişti bir vakit insan yaşlanınca en üzüldüğü anları tebessümle, en mutlu olduğu anları da buruklukla anımsarmış diye. hayatın bizi henüz farketmediği günlerdi ve biz henüz çok gençtik ama kalbimin ortasına oturmuştu bu söz. şimdi sabahın bu kör saatinde oturmuş bunu düşünüyorum. yaşlanıyoruz ruhiyeti değil aslında şikayetçi değilim henüz. ama itiraf etmeliyim ki zaman bu hızla koştururken pek yoruluyor, arada durup dinlense fena olmaz diyorum sadece:) ve böylelikle ben de gittikçe uzaklaşan günlere daha çok özlem büyütmeyeyim istiyorum... bencilleştim mi ne?..
24 Ocak 2009 Cumartesi
kalbiniz kadar temiz bu sayfayı...
5 Mayıs 2008 Pazartesi
Hızır'dır... Yetişir...
bugün kırmızılar kuşanın,
eteklerinizden gül yaprakları saçılsın sokaklara...
ağzınızda bir çocuğun kiraz tadında gülümsemesi,
deli tutulduğunuz sevgiliye,
gönderin o gülümsemeyi
ya da kapısına dayanip bağırın avaz avaz: "kırmızıyım sana!"
çıplak ayakla toprak ana'ya şarkılar söyleyeceğiniz
kiraz çiçekleri, gül bahçeleri vaadedin.
akşamı bahardan geçip yaza davetle karşılayın..
toprak ana'ya düş tohumları serip
tüm dünyaya bolluk dileyin..
göğünde güneş kızıla dönerken
daha kan renginde dolunaya varmadan şehir,
şah damarınızda atan hayat,
aşkla ve bereketle,
dansla ve kahkahayla
susuz ve sevgisiz tenlere inat,
büyüsün,
çoğalsın,
nefes alsın yeniden,
düşlerinizi narin bir gül dalına
kırmızı bir kurdeleyle düğümleyin.
hızırdır, yetişir gelir,
bayramdır hızır'a ateş alacası..
ve elbet vardır bu şehirde,
aşığı sevgiliye kavuşturacak bir gül ağacı.."
PS: Birginime teşekkürler...
11 Nisan 2008 Cuma
ne baharlar gördüm...
Yaşı ona göre 5, bize göre 4'ünü sürmekte.
2 Nisan 2008 Çarşamba
Dayanamadım Geldim...
İtiraf ediyorum, özlemişim...
Sevgi, saygı, nümayişle...